Meraklı Beyaz Tilki’nin Beyoğlu Sergi Notları

Bu hafta İstanbul’da hiç olmadığım kadar turist oldum! Bir hafta öncesinden çarşamba gününü sergi gezme günü ilan ederek olası bütün programlarımı iptal ettim. En rahat ayakkabımı ve “Fotoğraf çekebilir misiniz?” diyen Japonlar misali meraklı ruh halimi giyerek Beyoğlu’nda en sevdiğim galerilere gittim. Önce Akbank’ da bulunduğunu düşündüğüm mekan olmayan mekanlar hakkında olan bir sergiye gitmeyi planlamıştım fakat; serginin bittiğini öğrenerek bir kere daha zamanın ne kadar çabuk geçtiğini hatırladım. Halbuki serginin açılış ve kapanış tarihlerini biliyordum! Gene de diğer sergileri daha uzun gezebileceğimi düşünerek sokağa çıktım. Sırasıyla Galeri Nev, Piartworks İstanbul, Zilberman ve Arter’ e gittim. Bu süre içinde arkadaşımla kendimizi keyifli sohbetler içinde bulduk. Peki bu sergiler bizi nasıl etkiledi? Konuları nelerdi? Neden güzeldi ve neden değildi?

Öncelikle Galeri Nev’ de Ali Kazma’ nın video çalışmalarından vardı. Ali Kazma bana göre son dönemlerin en başarılı yeni medya ve video sanatçılarından olabilir. 2014 yılında Arter’ de üç katı da dolduran bir video sergisi vardı. Time Maker adlı sergiyi en az 2-3 saatte gezdiğimi hatırlıyorum. Uzun zamandır beni bu kadar etkileyen bir sergi olmamıştı. Hatta videoları seyretmek beni oldukça mutlu etmişti.

20170406_021330Time Maker Sergisi’nden bir fotoğrafım

Sergi hakkında detaylı bilgi için buraya tıklayabilirisiniz.

Galeri Nev’ de ise tek bir videosu vardı. Fakat, Ali Kazma’ nın çalışmalarını takip eden birisi olarak videoyu tekrar tekrar seyrettim ve aynı hazzı aldım. Bu sefer diğer sergiden farklı olarak üç videoyu yan yana yerleştirmişti. Videolarda cam yapılıyordu. Işıkların ve renklerin güzellikleri makinanın sesi ile somutlaşıyordu.

Galeri Nev’den çıkıp Zilberman’a gitmeyi amaçlarken karşıma Piartworks İstanbul çıktı! Parastou Forouhar’ın Written Room adlı mekan enstalasyonu oldukça dikkat çekiciydi. Sanatçı Doğu oryantalizm klişelerine karşı çıkarak hem Farsi’lerin hem de Batılıların anlamayacağı bir çalışma sergiliyordu. Bembeyaz bir odaya ve pinpon toplarına farsça yazılar yazmıştı. Sanatçının amacı ziyaretçilerin özellikle yazılanları anlayamamasıydı. Odaya girip giremeyeceğimizi bir yetkiliye sorarak çalışmanın tadını çıkarttık.

This slideshow requires JavaScript.

Mısır Apartmanı’nda bir kat daha aşağı inerek üçüncü durağımız olan Galeri Zilberman’a gittik. Burçak Bingöl’ün Mitos ve Ütopya sergisi en başta minimalist ve iki boyutlu eserlerinden dolayı beni ilk başta etkilemedi. Fakat, büyük salonun sağ köşesinde bulunan çiçek enstalasyonunu gördüğümde fikrim ışık hızıyla değişti. Sanatçının imzası çiçek motifleri olduğundan serginin geri kalanında da bu imza devam etti. Enstalasyondan sonra ise kırılmış çiçek motifli çömlek parçaları oldukça ilginç geldi. Sanatçının çömleği kırma videosu ise çalışmaya daha fazla anlam kattı. Son olarak da salonun solunda bulunan çiçek çalışmaları da serginin bana göre yıldız parçaları oldu. Sergiden çıkarken Mitos ve Ütopya isminin olası köklerini düşündük. Kırılan çömlek veya birden fazla materyalin bir eseri ortaya çıkarmasından dolayı ben bölünme kavramını başlangıç noktası alırken arkadaşım mitolojiyi öne sürdü.

Galeri Arter ‘de bulunan sergi öncekilere göre başka bir tutum sergiliyordu. Jake ve Dinos Chapman Anlamsızlık Âleminde sergisinde emperyalist dünya düzenine ve getirilerine karşı bir savunma yolu yaratmışlardı. Fakat, diğer iç açıcı sergilerden sonra, çalışmaları bazen farklı gelerek yarattıkları karmaşa ile aklımı karıştırdılar. Sanat nedir? Sorusunun tam bir cevabı olmadığı için hiçbir çalışmayı beğenmedim demem. Her çalışma kendi dinamiği ile varlığını korur. Jake ve Dinos Chapman bu anlamda başka bir düşünce sistemini sembolize ediyordu.

This slideshow requires JavaScript.

Günün sonunda eve geldiğimde bir günde ikiden fazla sergi gezmenin verdiği mutlulukla notları inceledim. Beni nasıl etkilediklerini tekrar düşünerek sonra gideceğim sergileri düşündüm. Sonraki duraklarım İstanbul Modern ve Borusan olacak.